Johannes Kepler (27 Aralık 1571, Weil der Stadt, Württemberg, Almanya - 15 Kasım 1630, Regensburg, Almanya), gezegen hareketinin üç yasasını bulan bir Alman astronomdu. Onları, Tanrı'nın amacını yansıtan göksel uyumlar olarak gördü. Kepler'in keşifleri, gezegenlerin Güneş'in etrafında eliptik yörüngelerde döndüğü Nicolaus Copernicus'un güneş merkezli sistemini dönüştürdü.
Johannes Kepler'in Erken Yaşamı ve Eğitimi
Johannes Kepler, 27 Aralık 1571'de o zamanlar Kutsal Roma İmparatorluğu'nun bir parçası olan ve şimdi Almanya'da bulunan Weil der Stadt şehrinde doğdu. Annesi Katharina Guldenmann, babasına ait bir hanın işletilmesine yardım eden bir şifalı bitki uzmanıydı. Johannes yaklaşık 5 yaşındayken babası Heinrich Hollanda'da paralı asker olarak savaşırken öldü. Genç Johannes Kepler hastalığa yatkındı. Çiçek hastalığı nedeniyle görme yeteneği sürekli kötüleşiyordu. Tüm bu zorluklara rağmen, büyükbabasının otelindeki misafirler, onun herhangi bir sayı problemini çözme yeteneğine hayran kaldılar.
Annesi Katarina, oğluna doğa sevgisini aktarmaya çalıştı. Bir kuyruklu yıldız ve bir ay tutulması da dahil olmak üzere gökyüzünde ilginç şeyler göstermek için geceleri onu dışarı çıkarmaya özen gösterdi. Bunu yaparak, oğlunu güneş sistemi ve evren hakkındaki anlayışımızı değiştirecek bir yola soktu. Resmi olarak Kepler, Avrupa çapında bilginlerin, hukukçuların ve din adamlarının dili olan Latince çalıştı. Protestan bir papaz olmayı umarak, Maulbronn'daki bir Protestan ilahiyat okuluna katıldı. Maulbronn'daki eğitimini başarıyla tamamladıktan sonra Tübingen Üniversitesi'ne geçti. Orada teoloji, Yunanca, İbranice ve felsefe okudu, ancak özellikle matematik çalışmasında mükemmelleşti.
Entelektüel ve matematiksel olarak Nicolaus Copernicus'un eserlerini inceleme yeteneğine sahip olduğu düşünülen birkaç öğrenciden biriydi. Kepler, Copernicus'un güneşin güneş sisteminin merkezinde olduğuna dair heliosentrik hipotezinin doğru olduğuna karar verdi. 1594 yılında, 23 yaşındayken, Kepler Avusturya'nın Graz kentindeki bir Protestan okulunda astronomi ve matematik öğretmeni oldu.
Johannes Kepler ve Yörünge Çalışmaları
Kepler, Copernicus'un güneş sistemi hakkındaki güneş merkezli görüşünün doğru olduğuna inanıyordu. Bilimi değiştirecek olan kendi inancı, Güneş'in etrafında dönen gezegenlere bir kuvvet uyguladığı yönündeydi. 1596'da 25 yaşındayken The Mystery of the Cosmos'u yayınladı. Kitabı, mantıksal olarak güneşin neden güneş sisteminin merkezinde olduğunu açıkladı. Kepler, Merkür ve Venüs'ün Mars, Jüpiter ve Satürn'ün aksine her zaman Güneş'e yakın göründüklerini kaydetti. Bunun nedeni, Merkür ve Venüs'ün yörüngelerinin Güneş'e Dünya'nın yörüngelerinden daha yakın olmasıdır. Kepler, Güneş ve tüm gezegenler Dünya'nın etrafında dönüyorsa, Merkür ve Venüs'ün her zaman Güneş'e yakın olması için hiçbir neden olmadığını söyledi.
Sonunda, Kepler üç gezegen hareketi yasası buldu. Bu hareket yasaları, güneş sisteminin Kopernik modeli için güçlü bir destekti, ancak diğer astronomlar tarafından hemen tam olarak kabul edilmedi. Birinci yasa, gezegenlerin eliptik yollarda hareket ettiğini belirtir. İkincisi, Güneş'ten gezegene giden çizgi, eşit zaman aralıklarında eşit alanları kapsayacaktır. Üçüncü yasa daha niceldir, gezegenlerin periyotlarının karelerinin Güneş'ten ortalama uzaklıklarının küpleriyle orantılı olduğunu söyler.
Johannes Kepler, Tanrı'nın yarattığı evren hakkında bir varsayımda bulundu, ancak bunun yanlış olduğu ortaya çıktı. Gezegenler iç içe çokyüzlülere göre düzenlenmemişti. Ancak sorun onun Tanrı'ya olan inancında değil, Tanrı'nın yarattıklarına dair yeterince iyi veriye sahip olmamasındaydı. Kepler ilk kitabını Tycho Brahe'nin gözlemlerine ulaşmadan yıllar önce yazdı. Kepler, Tanrı'nın yarattığı her şeyde geometrik bir düzen olması gerektiğine inanıyordu.
Kepler galaksileri veya galaksi kümelerini bilmiyordu. Kepler'in hayali iç içe geçmiş Platonik katılar kavramı, aslında başka bir tür yaratılmış düzene, kristallerdeki düzene daha yakındır. Bir katıdaki atomlar, esasen Platonik katıların kombinasyonları olan geometrik desenlerde bir araya gelir. Bu fenomenin incelenmesi kristalografi olarak bilinir. Bunlar evrendeki düzenli yapılardır, yine Tanrı tarafından yaratılmıştır, ancak astronomik değil atomik ölçektedir.
Yorum Gönder