3D ve 2D görüntüler arasındaki fark, 3D görüntülerin derinlik algısı katmasıdır. 2B görüntü ise yalnızca yükseklik ve genişliğe sahiptir. "Üç boyutlu" terimi bazen, iki boyutlu bir resme kıyasla üç boyutlu sanat olarak adlandırılabilecek bir heykel veya hareketli gibi fiziksel bir nesneyi tanımlamak için de kullanılır.
3D ve 2D Arasındaki Özellikler Nelerdir?
Derinlik algısı gibi üç boyutlu algısal etkilere izin vererek, aynı anda çalışan iki gözün etkisi çoğaltılmadan üç boyutlu görüntüler oluşturulamaz. İlk 3D teknolojisi, çift kamera veya çift lens kurulumlarıyla bu süreci taklit etti. Modern bilgisayar teknolojisi, hem 3D hem de 2D'de kolayca gerçekçi efektler yaratabilir.
Fotoğrafçılık, görüntüleri kağıt baskılar veya ekranlar gibi düz, iki boyutlu yüzeylerde çoğaltmak için kaydeder. Bu, görüntüyü düzleştirir, derinlik etkisini azaltır veya ortadan kaldırır. Doğal görüş bu etkiyi yaratır çünkü, gözler biraz ayrıdır ve beynin aynı görüntünün iki farklı görüntüsünü işlemesine izin verir. 19. yüzyılın sonlarında, fotoğrafçılar bu sorunu art arda çalışmak üzere tasarlanmış çift hareketsiz ve hareketli kameralarla çözmeye çalıştılar. Bu "stereoskopik" görüntüleri özel izleyiciler aracılığıyla izlemek, üç boyutlu bir görüntü görmenin etkisini simüle etti.
3D ve 2D terimleri yalnızca film endüstrisinde popüler hale geldi. 1950'lerde Hollywood film yapımcıları, bir pazarlama hilesi olarak 3D filmleri denediler. Bu filmler, çeşitli stereoskopik çift kamera kurulumları kullanılarak çekildi. Üretimleri pahalıydı ve izleyicinin 3D efektini deneyimlemek için özel gözlükler takmasını gerektiriyordu. House of Wax, Creature from the Black Lagoon ve Alfred Hitchcock'un Dial M for Murder gibi bu filmlerden çok azı, çoğu korku/gerilim türünde kalıcı klasikler haline geldi.
1980'lerde ikinci bir 3D film dalgası da benzer sonuçlar verdi. En eski video oyunları artık 2D grafiklere de sahipti, ancak 1980'lerde ve 1990'larda bilgisayar işleme ve bellekteki hızlı gelişmeler daha gerçekçi görüntüleri mümkün kıldı. 21. yüzyılda bilgisayar tarafından oluşturulan görüntüler (CGI), hem büyük hem de küçük ekranlar için 3D ve 2D efektler üretebilir. 2009'da James Cameron'ın filmi Avatar, en yeni CGI ve dijital film yapım teknolojisini birleştirerek yeni bir sinematik 3D dalgasına öncülük etti.
Gerçek hayatta, 3D ve 2D görme arasında çok önemli bir fark daha vardır. Üç boyutlu görüş, derinlik algısına veya bir nesnenin mesafesini tahmin etmeye katkıda bulunur. Bu gerçek, bilim kurgu televizyon dizisi Futurama'da mizahi bir şekilde işaret edilmiştir çünkü, dizinin ana karakterlerinden biri olan Leela'nın tek gözü vardır. Yıldızlararası bir uzay aracına pilotluk yapmasına rağmen, Leela sık sık derinlik algısından yoksun olduğundan şikayet eder.
Yorum Gönder