Astrometri, gök cisimlerinin hareketlerini ve konumlarını analiz etmekle ilgilidir. Astrometri adı verilen bu dal, gezegenlerin çapları gibi diğer büyüklüklerin ölçülmesini ve ikili yıldız bileşenlerinin yörüngelerinin değerlendirilmesini de içerir.
Ayrıca, dört astrometri sınıfı bulunmaktadır. Bunlar; küçük alan astrometrisi, yarı küresel astrometri, yer tabanlı astrometri ve uzay astrometrisi'dir. Astrometri, yıldız konumlarını incelemedeki birincil rolü nedeniyle "konumsal astronomi" olarak da bilinir. Astronominin en eski dallarından biri olarak kabul edilir.
Astrometri ve Özellikleri Nelerdir?
Eski zamanlardaki astronomide, diğer şeylerin yanı sıra gök cisimlerinin yüksekliğini belirlemek için kadran ve gnomon gibi araçlar kullanılırdı. Ancak, bu araçlar doğru ölçümler almak için yeterince iyi kabul edilmedi. 17. yüzyılda teleskop, sarkaçlı saat ve mikrometre gibi daha karmaşık aletlerin icadıyla ölçümler giderek daha doğru hale geldi. 18. yüzyılda gökbilimciler, yıldızların kendi hareketlerine sahip olduklarını keşfettiler. O zamandan beri, yıldız konumlarını belirlemek ve yıldız paralaksını veya Dünya'nın Güneş etrafındaki hareketinin neden olduğu iki farklı konumdan bakıldığında bir yıldızın görünen konumundaki farklılıkları ölçmek astronominin iki önemli hedefi olmuştur.
İki koordinat, genellikle sapma ve sağ yükseliş olarak adlandırılan bir gök cisminin konumunu gösterebilir. Ek olarak, yıldızların konumu iki yöntem kullanılarak belirlenebilir; mutlak yöntem ve diferansiyel yöntem. Mutlak yöntem, yıldızın koordinatlarını diğer yıldızlardan bağımsız olarak ölçmek için bir yıldızın geçiş çemberi üzerindeki yüksekliğini okuyarak ve geçişini zamanlayarak gerçekleştirilebilir. Bu arada, diferansiyel yöntem, bir yıldızın konumunu temel yıldızlar olarak adlandırılan diğer yıldızların konumuyla karşılaştırarak gerçekleştirilebilir. Diferansiyel gözlemler için en yaygın kullanılan yöntem, konumu ölçülen yıldızın kullanıldığı fotoğraf yöntemidir.
Bu yöntemler ne kadar geniş olursa olsun, temel katalogların düzenli olarak gözden geçirilmesi önemlidir çünkü, tüm gök cisimleri sürekli hareket halindedir. Ayrıca paralaks oluşumu yaklaşık 3.000 ışık yılı uzaklıkta hesaplanabilmektedir. Bu mesafenin ötesinde, gökbilimciler gök cisimlerinin hareketlerini ve mesafelerini yalnızca çeşitli astrofiziksel varsayımlar kullanarak tahmin edebilirler. Gökbilimciler, çok uzaktaki gök cisimlerinin konumlarını belirlemek için radyolar ve interferometreler gibi aletler kullanırlar. 1989 yılında fırlatılan Hipparchus gibi astrometri uydularının kullanımı da astrometride oldukça önemlidir.
Yorum Gönder