Yer bilimi ya da jeobilim, gezegenimizin, dünyanın bilimsel çalışmasıdır. Dünya odaklı tüm bilimleri kapsar ve fizik, jeoloji, coğrafya, meteoroloji, matematik, kimya ve biyolojiyi kullanır.
Yer bilimleri genellikle dünyayı incelemek için dört "küre" tanır. Bunlar; kaya, su, hava ve hayata karşılık gelen litosfer, hidrosfer, atmosfer ve biyosferdir. Bazen kriyosfer, hidrosferin ayrı bir parçası olarak kabul edilir ve pedosfer (toprak), litosferin bir alt kümesi olarak kabul edilir.
Yer Bilimi ve Özellikleri Nelerdir?
Yer bilimi, gezegenimizin doğası hakkında birçok basit ama önemli gerçek ortaya koymuştur. Önemli bir dizi gerçek, havamızın (% 78 nitrojen, % 21 oksijen, % 1 su buharı, % 93 argon, % 0.3 karbondioksit, % 0.02 diğer) ve kabuğumuzun (öncelikle oksitlerden oluşan, dahil olmak üzere oksitlerden oluşan) bağıl kimyasal bolluklarıdır. Yerbilimciler gezegenimizin çapını (12.756 km veya 7.926 mil) ve kütlesini (5.9736 × 1024 kg) doğru bir şekilde ölçtüler. Ayrıca, Dünya'nın Güneş etrafındaki yörüngesini ve bunun sıcaklık ve havadaki mevsimsel değişimler üzerindeki etkisini ölçtüler.
Dünyanın bileşiminin önemli bir kısmı, biyosferi veya dünyadaki tüm yaşamdır. Yer bilimleri düzenli olarak biyosfer ile gezegenin geri kalanı, özellikle atmosfer arasındaki ilişkiyi inceler. Bitkiler düzenli olarak atmosferik karbondioksiti oksijene dönüştürürken, hayvanlar bunun tersini yapar. Dünya'nın şu anki oksijen açısından zengin atmosferi, milyarlarca yıl önce fotosentez geliştiğinde yaratıldı. Fotosentez sırasında yan ürün olarak oksijen üretilir. Fotosentezin gelişimi, Dünya atmosferi için o kadar önemli bir kimyasal olaydı ki, bir adı vardı. Bu, oksijen felaketi, çünkü yoğun oksijen salınımı, o zamanlar gezegende var olan birçok organizma için zehirliydi ya da başka bir tabirle yok ediciydi.
Yer bilimindeki en önemli keşiflerden biri, kıtaların altta yatan bir sıvı manto üzerinde yüzen büyük kaya levhaları olduğunun kanıtlandığı 1950'lerde geldi. Bu artık levha tektoniği olarak biliniyor ve yerbilimciler Dünya'nın uzak geçmişindeki noktalarda tüm kıtaların Pangea adı verilen tek bir süper kıtada birleştiğini keşfettiler. Bu, paleontolojik açıdan önemlidir. Çünkü, Dünya'nın tüm kara kütlesi tek bir kıtaya sıkıştırılmış olsaydı, kıtanın içi o kadar aşırı sıcaklıklara maruz kalırdı ki, oradaki karmaşık yaşamın hayatta kalması zor olurdu.
Yorum Gönder